13 Ağustos 2014 Çarşamba

Dönesiye


Durunca yok olacağından korkarmış. Var olduğundan da emin değilmiş ya arada görüp arada görmeyenler sayesinde bilirmiş bir nebze varlığını. Kendinin aksine hep görünenler arasında geçirdiği zamanı ziyan zannedenler olurmuş. Yani zarar. Yani yıkım. Yani öyle. Yaptığı sadece dönmek oysa. O dönerken içine aldıklarını da döndürdüğünden böyle zannederlermiş halbuki.

Karada sıkıntı işte. Evleri döndürürmüş, çatılarını ve kapılarını. Ağaçları döndürürmüş, dallarını ve yapraklarını. Kedileri döndürürmüş, patilerini ve kuyruklarını. Düşünceleri eksik bırakır mı? Onları da alıp içine yüklemleri, resimleri, dokuları birbirbirlerine katarmış. Sonra dururmuş evlerin kapıları bir yanda çatıları öte yanda. Dallar ve yapraklar dağılmış, kediler baygın.

Denizde ama işler başka tabi. Çünkü deniz, durmayı sevdiği kadar öfkeyi de sever, taşkınlığı ve ritmi, uğultuyu ve gürültüyü. Denizde döndüğü zaman tek yaptığı denize denizlik katmak. Sustuğundaysa her şeyi yerli yerinde bırakmak.

Denizli günlere.

11 Ağustos 2014 Pazartesi

keyifkaçırtan

sopa içtim la geçen.allahın sopası yoktu mızragı vardı.bunu da düşündüm geçen sopalı tanrı mı olur la diye çoban gibi. tabii ki yoktu sopası. sonra şarkıların hisleri geldi.kişi goygoyla iş yapsın sonra tasası sana düşsün.sen düşünmediklerini düşün.mehh.işte buydu keyif kovalayan.ama sopayla kovalayan.sopa sopa diye yazı yazdım.ohh bi gıdım sıçınca kalmıyo dert tasa o anlık.işte bunlar hep odak.sıççam sıçmalıyım diye düşünmekten başka bişiye odak yok.olayın fizikseli de var da o işlere ben bakmıyom.

7 Ağustos 2014 Perşembe

hisl-i veled

topyekün mantığı uzay mekiğine koyup boşluğa yolladığımız oldu bi vakit tabii.herşeyler daha kolay olur sanırdım.eski kafalara donmeçler.done done yolu bulduramamacalar ve sıçtıkça bokununrenginin artık tanıyamadıgın hallere girmesi.o şeyi sen yaptındı ama altına imzanı da attın mıydı.şimdi herkes yaptığı çocuga bi imza.yapamadıklarımız kısmet.yaşıyor olmayı gerçekten tercihli yapmadıgımı düşündüğüm zamanlar eski kafalar dediğim.sevdiğin insanlar nefes alır diye aynı nefese nefes.nerde burda samimiyet.cümleye dokunce ucundan bir realite kazanırdı mıydı.imlaya sıçayım.biri dedi diye olsun.genelde bıyıklı amca.neden çünkü mutsuz.kesif otobus kokusu yaz  vakti.bu ayardaki nefret. yapmış kadar oldugumuz sevmiş kadar oldugumuz.durduk yere aglama hissi gelmesinin aslında kafada durmayanların sebeb-i mandalını kırdığımız.biz deyince tabii bizkim. bi sikim daha anlatmayan yazılar.toplasam uc kilo ederdi his.tartmadan topla tuketmeden tutku.çünkü o tırtıklar üç üç değdiğini.