Affedersiniz, telaşla not defterimi yanıma almayı unutmuşum. Hem bazı kitaplardaki sevilesi boş sayfalardan vardır belki bunda demiştim. En kötü onu yırtıp ona akıtırım zihnimi dedim. Ya da garsondan bir kağıt parçası isteyiveririm. Nasıl olduysa içimi daraltan haber kanalı sesini kısmayı teklif etmişti. Kağıt da verirdi icabında. Sonra dedim ki bütün bunların başka bir yolu olmalı ve biri bana bunu bir bir anlatmalı.
Anlatmadı.
O son kabuslara gerek yoktu. Bilincim ve altım abartmıştı. Ne de olsa çay vardı. Haber kanalının sessizden gelen sesinden uğultular dışında bir şey duymuyordum. Belki yalnız bu bile yeterdi bir pazar sabahını dindirmeye.
Tamam da bu birden bire bastıran sonbaharın hesabını kimse vermiyor. Sabahın ayaz getirmesini, ayaklarımı kıçıma sokmamı değiştirmiyor. Bundan böyle, böyle mi olacak? Bütün bu ayrıntılarla kendim mi baş edeceğim?
Bir dirhem Oğuz bir çekirdek kucaklaşma.
3 Eylül 2016 Cumartesi
Affedersiniz, telaşla not defterimi yanıma almayı unutmuşum. Hem bazı kitaplardaki sevilesi boş sayfalardan vardır belki bunda demiştim. En kötü onu yırtıp ona akıtırım zihnimi dedim. Ya da garsondan bir kağıt parçası isteyiveririm. Nasıl olduysa içimi daraltan haber kanalı sesini kısmayı teklif etmişti. Kağıt da verirdi icabında. Sonra dedim ki bütün bunların başka bir yolu olmalı ve biri bana bunu bir bir anlatmalı.
Anlatmadı.
O son kabuslara gerek yoktu. Bilincim ve altım abartmıştı. Ne de olsa çay vardı. Haber kanalının sessizden gelen sesinden uğultular dışında bir şey duymuyordum. Belki yalnız bu bile yeterdi bir pazar sabahını dindirmeye.
Tamam da bu birden bire bastıran sonbaharın hesabını kimse vermiyor. Sabahın ayaz getirmesini, ayaklarımı kıçıma sokmamı değiştirmiyor. Bundan böyle, böyle mi olacak? Bütün bu ayrıntılarla kendim mi baş edeceğim?
Bir dirhem Oğuz bir çekirdek kucaklaşma.
Anlatmadı.
O son kabuslara gerek yoktu. Bilincim ve altım abartmıştı. Ne de olsa çay vardı. Haber kanalının sessizden gelen sesinden uğultular dışında bir şey duymuyordum. Belki yalnız bu bile yeterdi bir pazar sabahını dindirmeye.
Tamam da bu birden bire bastıran sonbaharın hesabını kimse vermiyor. Sabahın ayaz getirmesini, ayaklarımı kıçıma sokmamı değiştirmiyor. Bundan böyle, böyle mi olacak? Bütün bu ayrıntılarla kendim mi baş edeceğim?
Bir dirhem Oğuz bir çekirdek kucaklaşma.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)