amacım üzüm yemek degil açıkcası.bağcıyı pataklamak.üzüm zaten kolay iş.alıyon yiyiyon.heryer üzüm heryer başbagan.
böyle dürüst olalım ciğerimizi yiyelim.uzanıp kendi yanaklarımızdan öpelim sonra da.
karavanıma atlayıp Türkiyeyi karış karış dövesim var.böyle planlar içindeyim.yorulmayayım diye el maketi yapıp camdan salıp önümden geçene 100 el darbesi vuraciğim.belki ayak maketi de olur.olur ya olur olur.
yaparsan olur ama kesin de yapamazsın.
31 Ağustos 2013 Cumartesi
üzüm züm züm
Etiketler:
100 el darbesi,
bağ,
karavan,
şiddet unsuru,
tırt finiş,
Turgut Uyar,
üzüm
Yoruma Caps Ekleyemedim

Matkap Sesinin Duacısıyım
Beklentilenmemek dünyanın en garanti mesleği. Yolu yemeği içinde sigorta primini yüksekten yatırır falan. Çok rahat, salla başı al maaşı. Arada pürüzler çıkmayacak diye bir şey yok ama en azından az kapris çok gebeşlik vaadediyor. Tek sıkıntısı işte dalgınlığa tahammülü yok. Anında kapı dışarı, ya da eşikte bekletmeç. Evet beybişler böyle bu işler, özünde kimsenin kimsenin gözünün içine baktığı yok ki gözünün yaşına baksın. Ama çok isterseniz -mış gibi yapabilirsiniz. Eğlenceli olur bazen.
OSbir
Bunu yapanın beynini öpesim gelir. Nasıl bir aylaklıktır sorusunun cevabını aramayı bir kenara bırakıp diyeceğim laflar deneye deneye de yapsan yapılmaz, hesap kitapla yapsan da yapılmaz. İşin işinden çıkmaya çalışmadım zaten genel olarak. Onun yerine görsel keyfimi alıp bir güzel sügarağ yaktım. Devamı için bakınız:
TIKLAYINIZ! Virüssüz valla.
TIKLAYINIZ! Virüssüz valla.
Şapşallar Hep Var
Zırt pırt şarkı açmaya üşenip youtube mix e yine bir şans vereyim dedim. Ay her seferinde çok saçma şeylere sardığı için bu işleri bırakmıştım falan ama bu sefer oldu galiba. Bu şapşal şeyi buldum. Sevimli buldum vesiylesiynen. Siz de bi bakın bağalım nasımış. Playlisti de burada
Vücut Sıvılarıyla İlgili Sıkıntılı Konular
Daha çoook seneler önce bir haber okumuştum Afrikalı bilimadamlarının araştırması tadında. Erkeğin ter kokusu kadını rahatlatıyormuş mintiş arkiişler. Aynı bokun laciverti olarak başka sefer üniversitedeki okumalardan birinde kuvvetle muhtemel AMERİKALI bilimİNSANLARInın araştırmasıyla karşılaştım. Bundaki bulgu da özetle kadın erkeği ter kokusundan seçermiş* (detay isteyenler yazının sonuna scroll lasın, şimdi konuyu dağıtmayayım. )
Bu iki örnekteki ince taşşak geçmeyi görmek için gözlerinizi kısın ve başınızı 36 derece sağa eğin -kendinize göre sağ- ve yavaaaşça bi gözünüzü elinizle kapatın. Evet bunu gerçekten yapan arkadaşlarım varsa gerizekalılıklarını kutluyorum ve daha nice bilimadamı masalına inanmalarını diliyorum.

Neyse yazının aydınlatmacı kısmı burada geliyor. Canlar kadınlar içinde losersevengiller var. Terine, asosyalliğine bakmadan seni sevdiğini sanacak birileri bunlar ve hep olmaya devam edecekler. Sen Adrianaları hayal etmeyi bir an önce bırak çünküm istersen 850 tane related makale yayınla, 10 üzerinden 10 adam tavlayabilen bir insan lab fareleriyle pek oynamaz. Etrafındaki losersevengili bul, evlen, mutlu yuva sahibi ol. Afferin koçuma.
Evet vücut sıvılarıyla ilgili birtakım başka şehir efsanaleri var ki bunları çıkartanlar ve de yayanlar ne yazık ki lab fareleri kadar awwww (amerikan tepkisi) değiller. Meninin faydaları konulu bu söylemlerle gelen arkadaşların kirli düşlerini ve bu demeçlerin altındaki kalın taşşak geçmeyi görmek için bir şey yapmanıza gerek yok. Bunlarda bazıları attırığın sivilceye iyi geldiği, cildi beslediği, kendi varlığıyla ne kadar besleyici olduğu, çok proteinli olduğu falan gibi olaylar var. Bunun detayına girmeyeceğim. Size iyi hayal etmeler.
* Bunu gerçekten yazacağımı düşünenlerin yanaklarını sıkıyorum abucugubucu.
Etiketler:
Adriana Lima,
araya ingilizce tepki sokuşturmak,
bilimadamı,
biliminsanı,
duvar yazısı,
ezik,
konuyu hayal gücüne paslamak,
losersevengil,
meni,
normal olma çabası,
sevişmek,
şefkat,
ter
30 Ağustos 2013 Cuma
Senden Ötürü
Bu dünyada en tepemi attıran durum sıkılmak. Ama düz sıkılmak değil. Kendimden ötürü sıkılmak da değil. Hatta kendimden ötürü sıkılmak kiminlikle en eğlenceli etkinliğim olabiliyor canocanlar. Ama fakat konu başkasından ötürü sıkılmak olunca katil olasım gelir. Ondan sebep biriyle yakın temas olsun, sözler vermek olsun bana ters geliyor. Sırf kendim elimi kana bulamayayım diye. Söyleyeceklerim bu kadardır.
29 Ağustos 2013 Perşembe
lafım ertesi gün hapı yapan kişimsilere
zannımca ben bi hap yaptım oldu triplerine girip büyük rehavete kapılıp elinizi eteğinizi çektiniz, bi ben oldum, eleğimi duvara astım triplerine girdiniz ama bakın hayat devam ediyor!
bi rakı masası ertesi günü hapı..olur
bi beynin sümüklerinle beraber akana kadar ağlanan ertesi gün hapı..olur
bi ne biliyim her türlü her şeye giden hap..olur
benden demesi
yapın görelim...yoksa hep beynimiz türlü şeylere gebe kalır,
ama adeta boş kafalarla yaşasak ne de güzel olur...
sevgiler saygılar,,,
zannımca ben bi hap yaptım oldu triplerine girip büyük rehavete kapılıp elinizi eteğinizi çektiniz, bi ben oldum, eleğimi duvara astım triplerine girdiniz ama bakın hayat devam ediyor!
bi rakı masası ertesi günü hapı..olur
bi beynin sümüklerinle beraber akana kadar ağlanan ertesi gün hapı..olur
bi ne biliyim her türlü her şeye giden hap..olur
benden demesi
yapın görelim...yoksa hep beynimiz türlü şeylere gebe kalır,
ama adeta boş kafalarla yaşasak ne de güzel olur...
sevgiler saygılar,,,
büyük Ö. arkadaşa iki çift lafım var.diyip çıkcam.
Küçük düşün büyük yaşa.
he bi de arada tatlı yap yiyek ben çok tatlı bilmiyorum.anca yalancı tavuk göğsü.
Küçük düşün büyük yaşa.
he bi de arada tatlı yap yiyek ben çok tatlı bilmiyorum.anca yalancı tavuk göğsü.
28 Ağustos 2013 Çarşamba
kedili
valla itiraf.com yapcam.ne kadar blgisayarda kaytıtlı olsa da geçmişten bişeyden ilk reflesim gerizekalıgerizekalıyıdakkada' yı aratmak oluyor chromeda.yapçak bişey yok.
bir de her yavru kedi sizden daha sevimli. bi yavru kedi gelse ve ya ben ya ONLAR dese dakkada satarım.
sümüklü, gözü kulağı düşmüş olması farketmez yani.
yavru kedi büyüktür, şimdi işraretini arayamadım bilgisayardan, all of you.
hadi canlar.
yavru kediler sevimli len.
alakasız az komik görselimi de ekleyeyim de huzur içinde uyuyayım.
bir de her yavru kedi sizden daha sevimli. bi yavru kedi gelse ve ya ben ya ONLAR dese dakkada satarım.
sümüklü, gözü kulağı düşmüş olması farketmez yani.
yavru kedi büyüktür, şimdi işraretini arayamadım bilgisayardan, all of you.
hadi canlar.
yavru kediler sevimli len.
alakasız az komik görselimi de ekleyeyim de huzur içinde uyuyayım.
dedim ki SAĞANEY
bazımsı insanlar bağzımsı olan gerçekten 15 frank gallager yavşaklıgında.onu ne yapacagık.
ben size yavşak olmayın demiyom ama bu kadar da olmasanız mı be GÜLÜM
ben size yavşak olmayın demiyom ama bu kadar da olmasanız mı be GÜLÜM
27 Ağustos 2013 Salı
Fankındayım farkındaayıımmm
Adına ofis denen garip çalışma yerlerinden birinde birgün birgün bir çocuk kafasının error vermesiylen çevresine bakınmaya başlar monitor ardından...kimilerinin vır vır felsefistçe (yıllarca unutamamanın göndermesidir bu) konuşmaları ama bence aslında hep diyaloglaşamamış molologlardır hepsi, kimileri program hazırlama derdinden saç diplerinden duman çıkarmaktadırlar...hikayenin baş kahramanı (kahraman diyince birden kendini güçlü ve bir b.k zanneder) evdeki-sokaktaki-tuvaletteki vb (ve bilimum) yalnızlıgına bir yenisini daha eklemekle meşguldür...kendini dört yaşındaki bir çocuk kifayetsizliğiyle bu büyümüş homosapienslerin içinde buluverir..kiminin elini çenesine koyuşu, kiminin kendinden habersiz masa altında dans eden ayakları dikkatini çekmektedir... insanların farkında olmadan yaptıkları bu hareketlerle yabancısı olduğu ortam tanıdık gelmeye başlar,sonuçta bir çocuk olarak o bütün bu hareketlere kendi tarafından aşinadır, ama bu tanıdıklık yukarıda sözü geçen hareketlerin değişmesiyle kaybolur ve değişerek yeniden yeniden oluşur,,,bi balık gibi yabancı-değil-yabancı-değil....döngüsü içinde uyuyakalır,,,ağız kenarından akan suyun yanağını ıslatması ile ortaya çıkan yanak farkındalığıyla uyanıverir,,çaktırmadan elinin tersiyle yanağını siler ve sırt ağrılarının sebebi rahatsiz koltuğa sırtını dayayıp işine koyulur...
26 Ağustos 2013 Pazartesi
Filim Önerisi
Ay çocuklar ne izlesem bilemiyorum ama izleyince kuulluğumu kulluk katacak, yarım öbür gün aa ah sen falanca filmi izlemedin mi azizim demeçleriyle insanlara ta tepelerinden bakmama öncülük edecek İngilizce veya Türkçe dil ağırlıklı (izlerken örgü öreceem zaar) filim önerin gözünüzü öpeyim.
http://www.youtube.com/watch?v=KsMEBEcxzYA
Günlerdir dinlemede kaldığım güzelim şarkı..sözler mevlana dan çaktırmadan şemsi tebrizi ye geliyor (ne tanrısı ulan!) ...her şeyleri geride bırakıp silkelenip beyni boşaltıp ruhuna daldıran güzide şey..siz de dinleyin..güzel kalın efenim.
Günlerdir dinlemede kaldığım güzelim şarkı..sözler mevlana dan çaktırmadan şemsi tebrizi ye geliyor (ne tanrısı ulan!) ...her şeyleri geride bırakıp silkelenip beyni boşaltıp ruhuna daldıran güzide şey..siz de dinleyin..güzel kalın efenim.
hine feysbukta normalde geçirdigim vakitlerden misli kat fazla vakit geçiriyorum, çünkü aylagım. Bu ayşe armanın evet küçük harf ve kesme işaretsiz, yazısına denk geldim, bu tükenmişliklenen hürremle röportaj yapmış, denk gelmekle kalmayıp okudum.bi baktım gerçekten kadının canı yanmış lan.üzüldüm has olarak.
şöyle demiş üşenmeyip copileyip pastlicem.
YARALI HAYVAN GİBİ KAÇTIM
Bu arada bir de zayıflamaya çalışıyordun değil mi? Diziden mi böyle bir talep geldi?
- Yok canım. Onlar halimden ve kilomdan memnundu. Memnun olmayan Can’dı. “Cinsel anlamda seni çekici bulmuyorum. Biraz zayıflarsan daha güzel olur!” dedi. Yanlış anlamamalıymışım, bunu benim iyiliğim için söylüyormuş, zaten ben eskiden daha zayıfmışım filan falan. Onunla birlikteyken özgüvenim de yerle bir oldu. Giydiklerimi de beğenmiyordu. Galiba kendine yakıştırmıyordu. Ben tabii kendimden de nefret ettim çünkü o kadar çaresiz ve güçsüzdüm ki ona itiraz da ediyordum. O istedi diye bir diyetisyenle çalıştım ve gerçekten zayıfladım. İki sene stüdyo-otel arasında mekik dokumak o kadar büyük bir travmaydı ki, ondan ayrılmak o travmaya geri dönmek gibi geldi. Beş-altı gün çok mutsuzdum ama bir gün mutlu olabiliyorduk. O bir gün mutluluk için beş gün mutsuz olmayı kabul ettim. Bu da beni çok hırpaladı. Gözümdeki ışık gitti. Ve sonunda tükendim.
şöyle demiş üşenmeyip copileyip pastlicem.
YARALI HAYVAN GİBİ KAÇTIM
Bu arada bir de zayıflamaya çalışıyordun değil mi? Diziden mi böyle bir talep geldi?
- Yok canım. Onlar halimden ve kilomdan memnundu. Memnun olmayan Can’dı. “Cinsel anlamda seni çekici bulmuyorum. Biraz zayıflarsan daha güzel olur!” dedi. Yanlış anlamamalıymışım, bunu benim iyiliğim için söylüyormuş, zaten ben eskiden daha zayıfmışım filan falan. Onunla birlikteyken özgüvenim de yerle bir oldu. Giydiklerimi de beğenmiyordu. Galiba kendine yakıştırmıyordu. Ben tabii kendimden de nefret ettim çünkü o kadar çaresiz ve güçsüzdüm ki ona itiraz da ediyordum. O istedi diye bir diyetisyenle çalıştım ve gerçekten zayıfladım. İki sene stüdyo-otel arasında mekik dokumak o kadar büyük bir travmaydı ki, ondan ayrılmak o travmaya geri dönmek gibi geldi. Beş-altı gün çok mutsuzdum ama bir gün mutlu olabiliyorduk. O bir gün mutluluk için beş gün mutsuz olmayı kabul ettim. Bu da beni çok hırpaladı. Gözümdeki ışık gitti. Ve sonunda tükendim.
bir insan nasıl bu kadar güçsüz bırakılabilir yahu.daha da var
“Senin durumunu anlıyorum. Ama ben biraz düşünmek istiyorum. Hemen karar veremem” dedim. Ben, “Tabii ki kürtaj olacağım” demediğim için, o her geçen dakika biraz daha fazla panik oldu. Ve agresifleşti. “Ayrıca biz korunuyorduk, ben dikkat ettim, bu çocuk nasıl oldu?” demeye başladı. Ben de ona dedim ki: “Coitus interruptus’la (geri çekilme) tam olarak korunma diye bir şey yok. Bir sürü kadın, korunduğunu zannettiği halde hamile kalıyor. Ben sana bunun güvenli bir yöntem olmadığını söylemiştim…”
“Senin durumunu anlıyorum. Ama ben biraz düşünmek istiyorum. Hemen karar veremem” dedim. Ben, “Tabii ki kürtaj olacağım” demediğim için, o her geçen dakika biraz daha fazla panik oldu. Ve agresifleşti. “Ayrıca biz korunuyorduk, ben dikkat ettim, bu çocuk nasıl oldu?” demeye başladı. Ben de ona dedim ki: “Coitus interruptus’la (geri çekilme) tam olarak korunma diye bir şey yok. Bir sürü kadın, korunduğunu zannettiği halde hamile kalıyor. Ben sana bunun güvenli bir yöntem olmadığını söylemiştim…”
ayh ne canımı sıktı vallahi.
Her Blog
Her blog gibi bu gerizekalı alanın da ilk ayları itibariyle post yağmuruna tutulması inanın içimi tuhaf bir hüzünle kaplatıyor. Postların GÜNBEGÜN azalacağı, eriyip iki ayda bir yazılan veya çiziktirilen tuhaf girdilere dönüşeceği günleri dört gözle bekliyorum. Çünkü o gün dünyayı ele geçireceğim gün olacak. Çünkü o güüüün herkes üşeneceeeeğğk ben üşenmeyeceeeğğğk. Mmm şaka maka bende bu çirkin bilinç akışı olmasaydı dünyaya hükmedebilirdim. Misal yine yürüyordum aklıma yazılacak muazzam yaratıcılık akan postlar geldi. İnce mizahıyla beni kendi kendime gülümsetti (ve aslında amacına hizmet etti. Buradaki olayımız sizleri eğlemek değil canlar, üzgünüm, kendimizi eğlemek). Sonra kafam başka şeylere gitti. Binaların arasından barely gözüken gökyüzüne baktım (şehirli insanın zottirik dramı burada), olum bi gün aklım beş karış böyle yürürken düşüp ÖLÜCEM lan dedim. Ama en nihayetinde hepimiz ÖLÜCEZ diye teselli ettim kendimi. Böyle böyle günler birbirini kovaladı. Sonra geçen günlerde ismi lazım değil yavşak bir arkadaşım kendimle konuşmalarımın dış sese yansımış haliyle muhattap oldu. Durup yüzüme vıcık vıcık küflere bürünmüş öğrenci evi mutfağına bakar gibi baktı ve dedi ki: "Çöplük gibi bilincini, bilinç altını, bilinç akışını kendine sakla. İçime fenalık getirdin." Bunlara benzer şeyler söyledi işte. Üzüntüden olduğum yere çöküverdim. Ben bunları duymayı hak edecek ne demiş olabilirdim? Bu kadar mı tahammülsüzleşmiştik birbirimize? Nedir en yakınlarımızla alıp veremediklerimiz? Öyleyse neden en yakınlarımızdı bunlar? Yok lan şaka. Ben takılmam böyle şeylere. Zaten olduğum yere de çökmedim. SANA NE LAN YAVŞAK dedim ve işime devam ettim. Bunları yazarken yolda düşündüğüm şey de aklıma geldi ama sıkıldım. Belki ikinciye unutmazsam şey yaparım sonra. Yazıyı da paragraflara bölmüyorum ve görsel koymuyorum ki uzun ve sofistike gözüksün. Üşenenler okumayıp elensinler ama bizden olduklarını kanıtlasınlar. Üşenmeyenler de hayatlarından akıp giden zamana yansınlar. Hayyyde şekerpareler, sonraları şey yaparız.
25 Ağustos 2013 Pazar
yanınıza yanaşmak isteyen bir yabancıyı en son ne zaman itelediniz? temalı yazıyı tam da yanıma ilişen yabancı yanıbaşımda yabancılaşırken yazmayaydım iyidi.
eve geldigimde yabancılaşmadıydım ve bu hoşuma da gittiydi bi şekil.
gecenin bir vakti ki bu gecenin bir körüne denk gelir he zaman, yabancılaşmaya çok hevesli arkadaşımı ötelemek ( telefona mesaja cevap vermemek) çok da başarılı gider iken bir zaman buzdolabına yönelince ( buzdolabı tırtıklamak tegim bu olsun) agzımda buzdolabında buldugum incirlen yabancıya yabancılaştım
.
incir, bereket bişeyler derken bereketlenmeyeydim iyiydi.
hine de biz sabah olmadan bilemezdik hiçbirşeyleri.
incirli, bereketli,tanrılı günleriniz bol ollsun
eve geldigimde yabancılaşmadıydım ve bu hoşuma da gittiydi bi şekil.
gecenin bir vakti ki bu gecenin bir körüne denk gelir he zaman, yabancılaşmaya çok hevesli arkadaşımı ötelemek ( telefona mesaja cevap vermemek) çok da başarılı gider iken bir zaman buzdolabına yönelince ( buzdolabı tırtıklamak tegim bu olsun) agzımda buzdolabında buldugum incirlen yabancıya yabancılaştım
.
incir, bereket bişeyler derken bereketlenmeyeydim iyiydi.
hine de biz sabah olmadan bilemezdik hiçbirşeyleri.
incirli, bereketli,tanrılı günleriniz bol ollsun
kendimize geç kalmayalım diyorum,ne dersiniz?
şuraya güzelinden bir saat or geç kalmak temalı görsel bulayım da dolu dolu olsun.
saat olmuş 6.00
teletabilere az kaldı aynı zamanda iş görüşmesine de.
ben böyle hayatın taaa en sevmedigi yerden öpeyim.
bu vakitten sonra bu MEKANda takılanları has KANKAM ilan etçem bir yerlerde.
takipte kalın ama bence çoo kalmayın
zaman hep kıçımızı elledi.
amaç buldugum görsele uymak.
saat olmuş 6.00

ben böyle hayatın taaa en sevmedigi yerden öpeyim.
bu vakitten sonra bu MEKANda takılanları has KANKAM ilan etçem bir yerlerde.
takipte kalın ama bence çoo kalmayın
zaman hep kıçımızı elledi.
amaç buldugum görsele uymak.
Müzeler de evrilir
Şimdi size günümüzde dünyanın önde gelen şehirlerinden birinde bulunan ve - rivayet odur ki- eski işkence aletlerinin sergilendiği bir ara, adeta bir fantezi ve seks yuvasına dönüşmüş ardından ise belirli önlemler alınarak "modern sanat müzesi" konseptine geri döndürülen bir müzenin çok tartışmalı evriminden bahsetmek isterdim ancak konuya o kadar vakıf değilim. Bu nedenle gerisini hayal gücünüze bırakıyorum.
Not: Bu süre giden "toplantılar"ın hala daha müzenin alt katında devam ettiği kulağıma ilişmiş bilgilerdendir.
Müzeyi tahmin etmek isteyenler için apayrı bir not: Yapraklı bir çatının altında oluyor her ne oluyorsa.
Çok modernler canım.
allah seni inandırsın
şeyleri kendi haline birakalim diyorum.
herkesler herşeyleri yazsin okusun ve kimse kimseleri dürtmesin bir süre ve bir an gelsin ki gercekten iletismek istedigini dürt ve iletişimek istedigine bir yanaş bakalim tüm o sessizlikten sana kalan ne olacak tüm o muhabetteri istedigin insandan.
surpriz ve surpriz.
hadi bagalim.
biz hep okurduk ve hep dusunurduk ama dusunmeyeni ve dusunulmeyeni dusunmekti belki de.bilememeler.
allah bizi inandirmadi ne yazik ki.
sikilmak ve sikmak uzerine ne cok konusurduk halbukisi.
opucuklu mesajlar.
opucukleri ve dilekleri hep kendimize birakirsak da sonunda opucuksuz kalirdik ama.
opucuksuz ve iyi dileksiz kalmayi dusuneyim bir sureler ve ayni zamanda hep sikilayim ve sikayim.
opucukleri hic esirgemedim ben
herkesler herşeyleri yazsin okusun ve kimse kimseleri dürtmesin bir süre ve bir an gelsin ki gercekten iletismek istedigini dürt ve iletişimek istedigine bir yanaş bakalim tüm o sessizlikten sana kalan ne olacak tüm o muhabetteri istedigin insandan.
surpriz ve surpriz.
hadi bagalim.
biz hep okurduk ve hep dusunurduk ama dusunmeyeni ve dusunulmeyeni dusunmekti belki de.bilememeler.
allah bizi inandirmadi ne yazik ki.
sikilmak ve sikmak uzerine ne cok konusurduk halbukisi.
opucuklu mesajlar.
opucukleri ve dilekleri hep kendimize birakirsak da sonunda opucuksuz kalirdik ama.
opucuksuz ve iyi dileksiz kalmayi dusuneyim bir sureler ve ayni zamanda hep sikilayim ve sikayim.
opucukleri hic esirgemedim ben
Birtakım Şeyler
Heves dediğin kaçar, bazen bir nedene bile gerek
yoktur, öylesine birden bire; ama bazen de göstere göstere “bak işte bu yüzden”
dercesine… Neticede kaçar gider işte. Nedeni değil nasılı sorgulamak gerek hep
bu gibi durumlarda çünkü his başlı başına önemlidir, nasıl hissettiğin de öyle.
Heves ettiydim, buraya “sıkılmak” üzerine belli belirsiz birkaç cümle de ben
söyleyeyim dediydim. Belki hepimizin mustarip oluşundan belki de sırf canım
öyle istiyor diye. Derken bugün elime bir kitap aldım, okudum birkaç sayfa ve
sonra hevesimin nasıl kaçtığını hissedin istedim:
“Evde hiçbir şey yapmadan vakit geçirmenin tüm kaynaklarını tüketmiştim artık. Torunlarıma bile yetecek kadar sıkılmıştım” (21).*
Okuduktan sonraki beni az çok tahmin edebileceğinizi
umut ederek eklemek isterim ki duble bir can sıkıntısına sahip oldum; ama bu
sefer şikayet etmeden, memnuniyetle. Yeri geldikçe derim: … söylenmemiş söz
kalmadı çünkü, yeni yeni “şey”ler bize gerek.
Bir gün “şey”ler hakkında sizinle konuşalım isterim,
olursa sevinirim bir de üstelik.
*Görsel/Çizim: http://hallpen.deviantart.com/
*Eriş, Mahir Ünsal. Olduğu Kadar Güzeldik, İstanbul: İletişim, 2013.
24 Ağustos 2013 Cumartesi
köpekler havlıyor argadaş.azıcık hav hav yapıp sakinliyomuş gibi yapıyolar ya onu sevelim.o hissi.
höyküre höyküre tartışırsın da içindeki herşeyleri akıtıp gönderince o sakinlik gelir ya dayak yemişsin yada ağlamışsın da onun ertesi gibi.tüm insanlar havlasın ne kadar cıkarsa içlerinden.o zaman daha sakinlikli olacak ortalık.kalpler çıkar belki havalarda çıp çıp.yazının bundan sonrası kuşlu kelebekli sevgili aşklı hal alcak diye düşündüyseniz koca koca nahlarımı havalandırdım tavana.
gece beeyle eşşegin ağzı saatlerde bişeyler yazınca computerden, o sex and the city deki teyze gibin hissettim.üşendim şimdi adına bakmaya da at suratlı dersem bilceksiniz.yoklan ayak suratlı.muhtemel gugıla footface yazınca çıkan ilk görsel o teyzenin olacak inandım buna.deneycem birazdan.
ayakkafalı teyze o zibilyon ayakkabılarından kendisine sevgili yapabileydi , topuk 20cm, dizi onun adına sade city kalırdımsı.
denedim hakkat ilk o teyze çıkıyör.sjp
höyküre höyküre tartışırsın da içindeki herşeyleri akıtıp gönderince o sakinlik gelir ya dayak yemişsin yada ağlamışsın da onun ertesi gibi.tüm insanlar havlasın ne kadar cıkarsa içlerinden.o zaman daha sakinlikli olacak ortalık.kalpler çıkar belki havalarda çıp çıp.yazının bundan sonrası kuşlu kelebekli sevgili aşklı hal alcak diye düşündüyseniz koca koca nahlarımı havalandırdım tavana.
gece beeyle eşşegin ağzı saatlerde bişeyler yazınca computerden, o sex and the city deki teyze gibin hissettim.üşendim şimdi adına bakmaya da at suratlı dersem bilceksiniz.yoklan ayak suratlı.muhtemel gugıla footface yazınca çıkan ilk görsel o teyzenin olacak inandım buna.deneycem birazdan.
ayakkafalı teyze o zibilyon ayakkabılarından kendisine sevgili yapabileydi , topuk 20cm, dizi onun adına sade city kalırdımsı.
denedim hakkat ilk o teyze çıkıyör.sjp
kendimle evlenip ikizimle balayına çıkıp gala gala adasında married bachelor bulup kafam güzelken onunla da las vegas evliligi yapıp sabah kalktıgımda pişmanlıklardan ölesim var.
neden çünkü saçma.
nereden baksan tutarsızlık nereden baksan ahmakça.
yazıya sarkı sözü iliştirme eşiğini de geçtim.
şalalaalla
neden çünkü saçma.
nereden baksan tutarsızlık nereden baksan ahmakça.
yazıya sarkı sözü iliştirme eşiğini de geçtim.
şalalaalla
bir bokluğa yuvarlanır gibi
Şapkamla Pera gezintisine çıkmadıgım cumartesi günleri bir buruk oluyorum a dostlar.acaba azıcık gerizekalı mıyım?
Parası Neyse Verelim Babası
Böyle bir baba bizlerin hayali oldu kahkahalar arasında. Tam bugün, şu anda. Deprem olursa diye helikopter alan dayı da ilham kaynağımız oldu. Kızı video oyunlarından özendi diye hoca tutup kanayan zombiler eşliğinde atış çalıştırttı falan. Evet discovery izledik. çünkü bizler hep belgesel-caz. Öptüm çok.
Nakliye Şirketi
Nakliye şirketi yazıları taşırken altlarını beyazlatmış çocuklar. Bence paralarını az verelim ya da aç bırakalım. Herkes işini düzgün yapsın arkadaş! Bu ne pişkinlik?
Çılgın Doğum Günü Kutlaması
Doğum günü dediğimiz olay hepimizin içini hoş eden bir mevzudur pötürcükler. Bir günlük çok özel olma durumu en ben sevmem öyle işleri diyenlerin bile gizli sevincidir. Bu yazının giriş bölümüydü. Konuya ısının diye. Kompozisyon derslerinde hep böyle öğrettiler malum.
Sonracığıma adı mühim değil yavşak bir arkadaşın doğum günü takvimlerde hızla yaklaşırken çılgın bir doğum günü organizyonu ihtiyacı doğdu. Cemiyetteki dostlarımızı bugüne kadar çılgınlık konusundaki üst çıtaları tecrübe etmeye alıştırdığımız için organizasyon işleri challenging olmaya başladı. Neyse ki komşularımızın zor durumu bizim fırsatçılığımızla birleşince yine akıllara durgunluk veren bir etkinlik düzenleyebildik.
Sabahın ilk ışıklarıyla birimizin transteknelerinden birine atlayıp gün boyu yol aldıktan sonra bir haftalık peşin parasını verdiğimiz Yunan Adasına ulaştık. Akşamüstü alt alta üst üste kestirdikten sonra parti için hazırlanmaya başladık. Ojelerimiz sürüldü, ışıltılı topuklularımız giyildi, götü başı açıkta bırakan kıyafetlerimiz çekildikten sonra tekneden atlayıp karaya kadar yüzdük. Yüzerken ağırlık yapmasın diye takmadığımız çok karatlık mücevherlerimiz Asyalı kölelerin ellerinde vardığımız noktada bizi bekliyordu. Takımı tamamladıktan sonraISLAK konseptli ada partimize başladık. Sokaklarda çalan bangır bangır müzikler insanın aklını başından alıyordu. Sabaha kadar insanlar alkol-uyuşturucu-seks üçgeninde doyasıya eğlendi. Partimiz tamı tamına bir hafta sürdü. Bu da işin gelişme kısmıydı.

Özetle çılgın doğum günü kutlamamız gençler tarafından yapılmış bir anne yemeğini takiben içilen biralarla geceye damgasını vurdu. Geceninhighlightı ise bira içmenin en güzel tepkimesi olan karşılıklı ve çeşitlemeli geğirmeler oldu. Kimimiz sakınmadan salonda yankılara sebep olan, kimimiz sessiz sakin burun yakan içe geğirmelerle ortamın güzelliğine katkıda bulundu. Bu da vurucu sonuç paragrafım.
Badem Gözlerinden Nem Kaptım
Dünya barışına, insanların kardeşliğine, ayrımcılıksız muhabbetlere, sevişmelere yandaşlığımla ünlü olduğumu hepiniz biliyorsunuz minnoşlar. Sizleri derin bir hayal kırıklığına gömmek istemezdim ama benim de ötelediğim, yüzüne bakamadığım insanlar var. Hemen sarsılmayın, hala biat edilecek yüce bir insanım. Zira yüceliğimi postun devamında kanıtlayacağım.
Şehla insanların doğal seleksiyonla hala elenmeyişine dair şaşkınlığımı bir kağıt ve bir simli kalemle çizecek olsam kağıdın orta yerinde kıvrım kıvrım bir bokla ifade ederdim. Hangi gözüne bakacağını kestiremediğin, iki gözün birden bakamadığın bir insanın benim soluduğum havayı tüketmesini kabullenemiyorum bir türlü. Hadi onu da geç gelecek süpersonik soyumun suyunu içiyor; tavuğunu, rokasını da yiyor bir yandan.

Diyecek bir lafım daha vardı. Şehla kardeşlerim, arkadaşlarım ve fallovırlarım, doğa ananın elemediği veya eleyemediği her canlı gibi sizi de tanısam severim, biliyorum. Hatta aranızda hali hazırda biraz sevdiklerim var. Yüzünüze bakamadığım anlarda lütfen alınmayın ve küsmeyin. Ya da küsün lan, karşıma çıkmayın. Beni de bu kulak arkası sivilce gerginliğinden kurtarın. Kamuoyuna seslenişimi burada sonlandırıyorum; çünkü çok çılgın bir doğum günü kutlamasının hazırlıklarına başlamamız gerek. Üşenmezsem sonra konu hakkında post-birthday girdisi yaparım.
Ay köşeli suratlılar da bir tuhaf. Ona da sonra geliriz.
dutluk

biraz bacak( hayır o da benimkiler degil)
birkaç da nah ( evet o benim) attırayım diyorum.
bikinili fotograflarım için de tıklamak isterseniz bi link atarım ama kesin dedeler çıkar.
böyle böyle ucuz eğleneyim.
şu amuğako uykusu da gelemedi.
passiflora da işlemedi.
ben başlık sevemedim
Aldı eline iğneyi, başlarda çok sesi çıkmaz gibiydi.sonraki görüntü kan revan.bilirsiniz kevgir.
Neyse ki hala gözleri görebiliyordu. Geçen öyle muhabbetler yaptım önce ayaklarım mı gitsin gözüm mü gitsin bilmem nerem mi gitsin.Acının bir state of mind oldugu fikrini mi düşünseydi yoksa saf acısını mı çekseydi.
nasıl isterse öyle olsundu.
kuş koysunlardı yoluna.
Nağme Yaparken Ağzın Aldığı Hal
Ağzın nağme yaparkenki bu hali duckfacelerin çıkmasının temelinde yatan sebeptir. Gerekli ve karşılaştırmalı bu görselleri paylaşmayı can-ı gönülden isterdim ama üşendim. Bizdenmişim. Onu bunu geçip asıl konumuza gelelim. Çok kültürlü insanlar olduğumuz için müzelerin BELEŞ günlerini hiç kaçırmayız. Dünkü Sanatçı Günlüklerinden geyikli geceyi hep bilmelisiniz diye bir sayfaya denk geldim. Senelerin bir tanesinin bugününde toprağın altına girdi diye değil ama Turgutçuğum Turgut olduğundan bi bahsi geçsin artık dedim. Bahsinin geçişi nasıl olsun diye düşünürken vazgeçtim.
"Ey geçmişten gelen konuk, sonsuz düğmelerimi tut", yeter.
Çok da konuşsam az da konuşsam ama hep boş konuşsam. Sen de az da dinlesen çok da dinlesen ama hep boş dinlesen. Yeni dünyadan benim şahsi beklentilerim bazen bunlar. Bazen de yolda yürürken önümdekinin ensesine bir tane vurmak istediğim olur sırf elim löööp diye ensesine oturacak ölçüde diye. Dünyanın bu kadar zalim oluşuna hepsimiz çok üzülür gibi yapalım ama bir yandan da delinin biri durup dururken ensemize vurmadı diye sevinelim.
Ay ben en çok etiket kondurmayı seviyorum galiba bu işte
Ay ben en çok etiket kondurmayı seviyorum galiba bu işte
Bizskim
.jpg)
bizden sonraki bloga baksağıza.çocuklu eşli blog var.nihaha.ben de doğurayım da koyayım masaya
buranın saatleri neden düz degil.sürekli ileri geri.kurcaladım bulamadım az buçuk sinirimi bozdu.
bir koridor düşünüyorum hani şu ucundan ışık görünengillerinden, koşa koşa bitiremedigim rüyalar gibi. koridor bitse ölecekti ama rüyada intihar intihar sayılmazdı mıydı? korkardım bazen gerçekten mi öldüm diye.bazen de isterdim, o kafalar degişik.
demem o ki bu kadar sıkılmanın sonu hayır degildir.hayır degildir! vışş eşseslilik günümüzün vebası.vebal ve veba arasında bir ilişki varsa vardır.bu kadar dürtme.aldıgını yerine koyma ve kimse görmeden uzaklaş. işte bazen gerektir görünmezlik iksiri, içersin gezer gezer gezersin.sonra fık bi panzehir, hine aynı dünya.
geçen düşündüm ki öldüyse ölmüştür bir daha öldürmeyin insanları.
en büyük ceza ölümse ki degildir, reenkarne dedigin şey cezanın allahıdır. buradaki mantıksızlıgı bulan olursa gelsin plaket hazır, ama sokacagı birtaraflarını hazır etsin ugraştırmasın.
ayırmadıgım tüm -de lerden - kil lerden hellallik almak lazım.hine geldik mi helallikli ölümlü mevzulara.
öl öl bittik.gül gül öldük.bu kadar ölmek yeter yemek yapıp yiyem.
demem o ki bu kadar sıkılmanın sonu hayır degildir.hayır degildir! vışş eşseslilik günümüzün vebası.vebal ve veba arasında bir ilişki varsa vardır.bu kadar dürtme.aldıgını yerine koyma ve kimse görmeden uzaklaş. işte bazen gerektir görünmezlik iksiri, içersin gezer gezer gezersin.sonra fık bi panzehir, hine aynı dünya.
geçen düşündüm ki öldüyse ölmüştür bir daha öldürmeyin insanları.
en büyük ceza ölümse ki degildir, reenkarne dedigin şey cezanın allahıdır. buradaki mantıksızlıgı bulan olursa gelsin plaket hazır, ama sokacagı birtaraflarını hazır etsin ugraştırmasın.
ayırmadıgım tüm -de lerden - kil lerden hellallik almak lazım.hine geldik mi helallikli ölümlü mevzulara.
öl öl bittik.gül gül öldük.bu kadar ölmek yeter yemek yapıp yiyem.
Hayfayv mı kalmış be öeh
Kalmış. Gözümle gördüm. Hem de anasayfalarında gülücük var şekerlikten kırılan. Hadi siz de görün keps aldım üşenmedim. Oha ben de bizden değilmişim. Bu olaydan çıkarılacak ders... Delirmeyin lan her şeyden bir şey çıkarmaya çalışıp duruyorsunuz.
Onu bunu geçin de hakketen kimse yoktu bunlar vardı. Belki başkaları da vardır emin olamadım şimdi. Çok geçmiş üstünden.
Aldığım kepsin tipinden monitörün de çok şekilli olduğunu anladınız inşallah. Hi5 falan hikaye yoksa. Olay mesaj vermek.
Çööööş cinsiyet seçeneklerinden birinin dişi olduğunu sonradan fark ettim. Bunlar hep kıyamet alametleri gençler. Biliyoruz değil mi? Sorun yok o zaman.
Onu bunu geçin de hakketen kimse yoktu bunlar vardı. Belki başkaları da vardır emin olamadım şimdi. Çok geçmiş üstünden.
Aldığım kepsin tipinden monitörün de çok şekilli olduğunu anladınız inşallah. Hi5 falan hikaye yoksa. Olay mesaj vermek.
Çööööş cinsiyet seçeneklerinden birinin dişi olduğunu sonradan fark ettim. Bunlar hep kıyamet alametleri gençler. Biliyoruz değil mi? Sorun yok o zaman.
Çok Asi Olmak
Bugün başkaldırmanın, ayaklanmanın, hayır demenin dibine vurdum minik kuşlar. Her gün aman geç kalmayayım da erken gideyim, olsun varsın, dediğim iş yerine bugün tam 7 DAKİKA geç gittim. Geç kalmışlığımın pekala farkında olmama rağmen adımlarımı hızlandırmadım. Allah sizi inandırsın içimde zerre gerginlik yoktu. Emin adımlarla kapıdan girdim. Kimse yokluğumu fark etmemiş meğer. Usulca günlerimi geçirdiğim odaya doğru ilerleyip tırt coollukla harcadığım 7 DAKİKAnın telafisini 8 Kat daha hızlı çalışarak yaptım.
Çalışma arkadaşlarımdan biri telaşla yanıma geldi.Toplantı var nerdesin amuamua dedi. Neyğ? dedim. Çok düzenli tutulmuş, tarihleri ve toplantı konuları itinayla not alınmış yüce sorumluluk sahibi göstergem defterimi kalemimi kaptığım gibi koştum. Günlerdir kimse ses etmeden kendi kendime ve bedavaya 1 SAAT kaldığım mesailere rağmen işlerin çok gerisindeydim. Konuyla ilgili bir hönkürmeyi her an bekliyordum. Hönkürülmedim. Kısmet dedim.
Bütün gün zeki, çevik ve çalışkan her genç gibi çok çalıştım. Koridorlarda sekerek dolaştım. Binanın bir ucundan bir ucuna yürürken en ciddi şeyleri düşünüyormuş gibi takındığım surat ifadesi birilerini gördükçe 2 ila 4 SANİYElik samimiyetsiz gülümsemelerle bölündü.
Sonra mesaiye kalmadım. Hayatımdaki bu büyük isyanın içimde yaratmadığı kıpırtı beni yeni bir can sıkıntısının kucağına attı.
* Yukarıda belirtilen sayıların toplamı 30dur.
Toplamaya üşenmeyenler, hesaba kitaba girenler bizden değilsiniz. Yine de çaba dediğin ödüllendirilmeli. Ödülünüz nah (o))) burada. Evet Mikrocinyıs, doğru cevap 29du .

Bütün gün zeki, çevik ve çalışkan her genç gibi çok çalıştım. Koridorlarda sekerek dolaştım. Binanın bir ucundan bir ucuna yürürken en ciddi şeyleri düşünüyormuş gibi takındığım surat ifadesi birilerini gördükçe 2 ila 4 SANİYElik samimiyetsiz gülümsemelerle bölündü.
Sonra mesaiye kalmadım. Hayatımdaki bu büyük isyanın içimde yaratmadığı kıpırtı beni yeni bir can sıkıntısının kucağına attı.
* Yukarıda belirtilen sayıların toplamı 30dur.
Toplamaya üşenmeyenler, hesaba kitaba girenler bizden değilsiniz. Yine de çaba dediğin ödüllendirilmeli. Ödülünüz nah (o))) burada. Evet Mikrocinyıs, doğru cevap 29du .
sıkıldıgım günler oldu
Yarısı Çıkık Oje Sen Bizim Her Şeyimizsin
Blog yazayım diye ojelerimi değiştiremedim aku. Ama über yaratıcılığımla kamufle etmenin yolunu buldum. Bu dünyaya dahi olarak gelişimin bilmemkaçıncı yılını bu senede yandaşlarım ve fanatiklerim aliminyum folyoya sarılmış parmaklarını havada dalgalandırarak kutlasınlar istiyorum. En olmadı sahilde seksinler, birbirlerini denize itsinler istiyorum. Dünyadaki nemrutluk son bulsun yerini gebeşlik krallığı alsın istiyorum. Herkes herkesi sevs... (Kafasına göktaşı düşer ve ÖLÜR)
İntihar Çemberi
Geçen yürürken yine düşünüyorum dedim ki olur da bir gün intihar edeceğim tutarsa bunu eli yüzü düzgün bir şekilde yapayım. Ama bu da 19 sayfalık bi makale (peypır da derdim de işte herkes anlasın istedim. Yüce gönüllüyümdür, evet) ödevini son geceye bırakmak gibi olmasın, şaşı gözlerle hocaya hocam bi iki gün daha verin yeaaa mailleri atmaya benzemez. Yeterince yaratıcı bi kendini öldürme yöntemi uygulamazsam dur accık daha deneyeyim, aklımda daha iyi bi fikir vardı gibi demeçlerle gelemeyeceğim için şimdiden hazırladım.
Açıklıyorum çocuklar kendimi imha edişim komik gibi de ama coolluğumu bozup buna gülemem arada kalmışlık hissiyle vuku bulacak. Başka bir deyişle de kelime şakası yapan insanlardan oluşturacağım çemberin orta yerine oturacağım. Arada az kalan canımı da birkaç çok leşini tokatlamaya harcayıp hemen teslim olmadı SAVAŞTI nidalarıyla rahmete uğurlanacağım.
şeytanlı
eve dönerken yaptıgım pislikten başlayıp sizi iç ve dış dünyam hakkında bilgilendirecegim genşler. şimdi eve yakın bir tekel var ve buradan arada alkol ürününü almam dolayısıylan artık tanınmanın da verdigi bir huzursuzluklan alışveriş yapar oldum. Çünkü dayı esnafartık ben seni tanıyorum bakışları atar oldu.
en son alışverişimde elime bir ayfon 4 tutuşturup şu mesajı yazsana deyip ileticibaşı yaptı beni.olay şu ki fener arsenal macı var ve fenere koymuşlar(çok basic koymak, nası koyduk size gibi) bu tekelci dayı da mütiş teknolocik telefonundan nası koyduk size mesajı atmak istiyor.ben bu dedigi mesajı( hatırladıgım kadarıyla ..... eniste sen şimdi uyu zaten yarın iş var ben sana yarın nasıl koyduk onu anlatırım.. temalı mesaj.tekelci dayı mesajın sahibini özel olarak belirtmesine ragmen listeden canım çektigime gönderdim ki gönderdigim insan mesut yener adlı kişi.tanımam etmem.bananeysi ama gecelik piçliğimi yaptım yetti bana.
bu içimizdeki şeytan derken o kadar felsefik bişi sanılmasın benim içimdeki kötü bu kadar da tırt.hadi canlar.iyi yollar
en son alışverişimde elime bir ayfon 4 tutuşturup şu mesajı yazsana deyip ileticibaşı yaptı beni.olay şu ki fener arsenal macı var ve fenere koymuşlar(çok basic koymak, nası koyduk size gibi) bu tekelci dayı da mütiş teknolocik telefonundan nası koyduk size mesajı atmak istiyor.ben bu dedigi mesajı( hatırladıgım kadarıyla ..... eniste sen şimdi uyu zaten yarın iş var ben sana yarın nasıl koyduk onu anlatırım.. temalı mesaj.tekelci dayı mesajın sahibini özel olarak belirtmesine ragmen listeden canım çektigime gönderdim ki gönderdigim insan mesut yener adlı kişi.tanımam etmem.bananeysi ama gecelik piçliğimi yaptım yetti bana.
bu içimizdeki şeytan derken o kadar felsefik bişi sanılmasın benim içimdeki kötü bu kadar da tırt.hadi canlar.iyi yollar
bissssm

amann Yorgo sen de herşeylere alınma.
üşenmeyeydim burayı bir adet yorgo fotosuylan şenlendirirdim ama çok zor bazen o işler.
Neyse yunanı geçtim ama buraya sıçanın kafasına sıçmaya çalışırım ama sıçamam.
Bu büyük bir tehdit.Adam olun.ADAM GİBİ YAZIN LAN. Adam gibi derken bıyıklı gibin degil de tırt gibi yani.Amaan bu cinsiyetçilikten kaçış yok.
Ne bal yerseniz yiyin! (arı boku dedim çok zorlanmayın).
Tekrar başa dönersem ve görseli de eklersem mevzuya, İYİ DE O İŞLER ÖYLE OLMUYO İŞTE.
arada bi düşünün ama çok düşün
meyin tavsiyemlen godbay.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)