Dünya barışına, insanların kardeşliğine, ayrımcılıksız muhabbetlere, sevişmelere yandaşlığımla ünlü olduğumu hepiniz biliyorsunuz minnoşlar. Sizleri derin bir hayal kırıklığına gömmek istemezdim ama benim de ötelediğim, yüzüne bakamadığım insanlar var. Hemen sarsılmayın, hala biat edilecek yüce bir insanım. Zira yüceliğimi postun devamında kanıtlayacağım.
Şehla insanların doğal seleksiyonla hala elenmeyişine dair şaşkınlığımı bir kağıt ve bir simli kalemle çizecek olsam kağıdın orta yerinde kıvrım kıvrım bir bokla ifade ederdim. Hangi gözüne bakacağını kestiremediğin, iki gözün birden bakamadığın bir insanın benim soluduğum havayı tüketmesini kabullenemiyorum bir türlü. Hadi onu da geç gelecek süpersonik soyumun suyunu içiyor; tavuğunu, rokasını da yiyor bir yandan.

Diyecek bir lafım daha vardı. Şehla kardeşlerim, arkadaşlarım ve fallovırlarım, doğa ananın elemediği veya eleyemediği her canlı gibi sizi de tanısam severim, biliyorum. Hatta aranızda hali hazırda biraz sevdiklerim var. Yüzünüze bakamadığım anlarda lütfen alınmayın ve küsmeyin. Ya da küsün lan, karşıma çıkmayın. Beni de bu kulak arkası sivilce gerginliğinden kurtarın. Kamuoyuna seslenişimi burada sonlandırıyorum; çünkü çok çılgın bir doğum günü kutlamasının hazırlıklarına başlamamız gerek. Üşenmezsem sonra konu hakkında post-birthday girdisi yaparım.
Ay köşeli suratlılar da bir tuhaf. Ona da sonra geliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder