2 Eylül 2013 Pazartesi

Biri ile Diğeri

Bir café sanırım burası, kim nasıl geldi hiç belli değil; ama kimsenin de umurunda değil aslında bu. Biri var yan masamda daha önce görmüş olmalıyım diye düşünüyorum çünkü son zamanlarda herkes nasıl da birbirine benziyor! Karıştırıyorum isimleri, yüzleri desen oldum olası hafızamda tutamam -görsel hafızanın zayıflığı denilen şey belki de budur. Başka birini bekliyor yan masada oturan Biri, garsona o geldiğinde sipariş vereceğini söyledi çünkü az önce, belki siz de duydunuz. Çok açık, o beklenen biri geldiğinde benim açımdan Diğerine dönüşecek en nihayetinde, bu konuda umarım ki kimsenin bir sıkıntısı olmaz çünkü birini ya da bir şeyi tanımladığınızda geri kalan her şey diğeri oluveriyor bir anda, bu bir bakıma üzüntü verici. Bu arada çalan şarkı isterim ki hoşunuza gitsin çünkü hava bu denli sıcak ve sıkılganken böyle şarkılar duydukça bir rahatlama hissederim ben hep, bir nevi nötrleştirme gibi gelir bana ya da artık her neyse. Akşamdan kalma olmadığım günlerde henüz güneş batmamışken dışarıya çıkmak yapılabilecek en güzel şeylerden biridir benim açımdan, böylece yaşadığınız şehrin daha ne kadar güzel olduğunu ve olabileceğini keşfetme fırsatı elde etmiş olursunuz çünkü. Fırsat işte, bilirsiniz değerlendirmeye açıktır sonuçta, başka birçok şeyin olmadığı kadar hem de. Hem bilmediğiniz bir caféye oturup da bildiğiniz ve(ya) hoşunuza giden müziklerin eşliğinde kitap da okuyabilirsiniz, ki ben sanırım bir süre onu yapacağım.

 Müzik..... Kitap...... arkada çalan hep müzik.....elimde tuttuğum hep kitap....bazen insan sesleri......kahkaha duydum ben az önce.......ama bu şarkı çok güzel işte......neyse ama kitap........haklısın......kalem bulmalıyım, cümle.......ah işte bu kelime.....bu hissi biliyorum......ben de bir kenara yazmıştım bunun gibi bir şey.........bu paragraf topyekun güzel.........a...........işte bu cümleyi keşke atsaydın çöpe..............___ şarkı..bir yerden duymuş olmalıyım çünkü bana okumaya ara verdirmekte ısrarcı. 

Tam istediğiniz renk ve yoğunlukta olduğuna şahit olduğunuz bir kahve gördüğünüzde ne yaparsınız bilmek isterim; ama içersiniz işte sonuçta bir kahve. Ben bunun üzerine bir de sevinirim, sevinmek bazen öyle kolay değildir ve bu yüzden mutlu olurum. İşte tam da öyle bir kahveyi yudumlamama ramak kala fark ediyorum ki yan masamda beklenen o Diğeri, çoktan teşrif etmiş ve birası bitmek üzere bile. Haddim olmayarak; ama işte insancıl bir merakla kulak kabartmak istiyorum. Belki Birini bir yerden tanıdığımı düşündüğüm için; ama Diğeri de bana bir o kadar tanıdık. Daha önce neler konuştular bilmek isterdim çünkü "Sabahın başlamasıyla yarının başladığını iddia etmek neresinden bakarsan bak pek ahmakçadır." dedi Biri, belli bir noktada katıldı ona Diğeri. Birinin varmak istediği noktayı sezmişti çünkü Diğeri, dudağının kenarını büktü sanki güler gibi, işte siz de gördünüz. Yarın diye düşünüyorum da aslında cidden tuhaf bir kelime, ben bunları düşünürken Diğeri farkında olmadan aydınlattı beni: Yarın etimolojik olarak sabahı, ışıma ve aydınlanmayı ifade etmekteymiş. İlginçmiş. Hal böyleyse çok kötü durumda şuan Biri; ama aldırmıyor buna Diğeri. Sanırım aralarında bir şey var, aşk gibi bir şey ya da çok daha bambaşka bir şey, bilemedim ve bilmek gerekmez bazen. Bir süre daha konuşacaklar gibi duruyor "yarın"dan ya da belki muhabbet yarınlara döner, bilinmez. Duyduğum şey şuydu ve konuşan Diğeriydi: "Bu kuralı herkes bilir aslında uyuyup uyanınca yarın olur. Demem o ki yarının saat bazında tam bir günün devretmesiyle de uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, ya da en azından bence olmamalıdır." İşte ben bunu biliyorum dedim içimden ve gülümsedim kendimce. Onların ise büyük bir meseleyi halletmişlercesine bir mutluluk doldu içlerine, gözleri parladı ikisinin de. İşte bu çok güzel.

Kitaba dalmış olmalıyım, giderken gördüm ikisini. "Uykudan sonra görüşürüz" dedi Biri, uykudan sonra arayacaktı onu Diğeri.

-Öteki.

NOT:  Evet bu seferki görselsiz, çok arandım koyayım bir şeyler diye ama canım illa da cafe illüstrasyonu koymak istedi ve nette gördüğüm her illüstrasyon ne hikmetse telifli çıktı. Bizde böyle, emeğe saygı ama param yok koyamadım. Bu sebeple sizden isteğim sizler de googlelayın bir bakın ne de güzel şeyler çizittirmiş insanlar.

1 yorum:

  1. Blogdaki bu çeşitlilik ne güzel ya. Daldım okudum. HEM DE MESAİ SAATİNDE! nöööy?

    YanıtlaSil