24 Eylül 2013 Salı

Geleceğim Öngörüldü

Geçen gün yine oturuyoruz, çaylar kahveler, kahveler fallar, fallar oğlanlar, oğlanlar kısmetler. Oğlan demek de ne fenaymış. Oğlak gibi sanki. Hayvanlı kısmet böğ. Neyse falımda TEKNEli kısmet çıktı. Allaaaam anasının babasının olmasın, bizzat kendinin olsun. Yat tamam, kat ve araba da varsa yine varmam dedim. Ama olsun daha değişikli yerde fingirderim en azından dedim. Ne bileyim BİHTER MAKYAJIyla nasıl oluyormuş bu işler bi bakalım falan. Hatta şimdi askıya alayım şöyle yaza doğru mavi turlu fingirdeyeyim diye önümüzdeki ilkbahar yaz sezonu planımı sabitledim. 

Ertesi gün, olmaz da oldu işte karşıya geçeceğim tuttu. Hangi karşı diye soranı soba demiriyle kovalarım. İstanbul'da bir karşı vardır emekli mekanı olan onun da yeri yurdu bellidir. Müthiş garanticilik ve bu garanticilik çerçevesinde olabilecek maksimum görsel keyfin kesişim noktası olan merdivenlere oturdum. Kulağımda kulaklık, elimde çok entelliğimin belgesi 1960lı yıllardan kalma -kitabı kapağına göre değil içeriğine göre yargılıyoraaaaam alt metinli- kitabımla cool cool oturuyordum. Sonra çok sevgili hödüklüğüyle çok yaşayası bir vatandaş ayağımı preslemek suretiyle yanımdan geçti gitti. 

Ayh sıkıldım. Özetle çok yavşak arkadaşlarım var. Allaan vapurunu sen tekne diye, Allaan hödüğünü de oğlaklı oğlanlı kısmet diye gör. Sıfatına tükürdüklerimin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder